8 Mayıs 2012 Salı

DIY (Kendin Yap) - Günısı Sistemi

PunPun'da geçirdiğimiz günlerin bir kısmında, dört yıl boyunca Orta Asya'daki çeşitli ülkelerde (Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan) eko-hijyen üzerine eğitimler vermiş Hollanda'lı Fede ile çalıştık. O sırada basit bir günısı sistemi yapıyordu, ben de işin ucundan biraz tutma fırsatı buldum. Kendisi ülkesine geri dönmek üzereydi, biz de vakit darlığı yüzünden oradan ayrılmak üzereydik, ama yine de sistemin nasıl kurulacağı hakkında birşeyler öğrenme fırsatı buldum. Maalesef bitmiş halinin fotoğrafları yok.

İlginçtir, günısı sistemleri Türkiye'de uzun yıllardır oldukça yaygın olan bir teknoloji. Geçen sene doğal yapı atölyesinde tanıştığımız Penny Livingston da bahsetmişti Türkiye'ye ilk geldiğinde bu teknolojinin çok yaygın olduğunu görüp, ne kadar şaşırdığından. Tayland gibi bol güneşli bir ülkede bile yeni yeni oluşmaya başlamış bir kavram. (Hava hep o kadar sıcak ki, belki sıcak suya ihtiyaç duymamışlardır hiç.) Tüm halk tarafından inanılmaz bir sevgi ve saygıyla anılan kral ise, bu tip projelere ciddi ölçüde destek olmaya başlamış. Daha sonra Malezya'da tanıştığımız Ladia da, şu anda güneş panelinden elektrik üreten küçük ölçekli sistemlerin, Tayland'da, isteyenlere bedava verildiğini söyledi. Masraflar kralın kendi cebinden karşılanıyormuş. Gerçi bu bilginin doğruluğunu araştırmış değilim henüz..

Konuya geri dönersek.. Günısı sistemi iki ana üniteden oluşuyor. 1. Kolektör, 2. Su tankı. Sistemin çalışma prensibi de basit: Isınan su sistemde yükselerek su tankına doluyor, tankta görece serin olan su yeniden ısınmak için kolektöre gidiyor. Yani devr-i daim. Güzel bir isim.

Kolektör: Yaklaşık 1 x 1.5 m ölçüsünde dikdörtgen bir çerçevemiz var. Bu çerçevenin içinde, güneşin ısıtacağı suyun dolaştığı bakır borular sıralı. Bakır olması önemli, gümüşten sonra bu iş için en uygun ve en iletken madde bakırmış. Gümüş de pahalı haliyle. Bu borular siyaha boyanmalı ki daha verimli bir şekilde ısınsın. Ayrıca boruların üzerine de, yine siyaha boyamış alüminyum plakalar sabitleniyor ki suyun ısınmasını sağlayacak yüzey alanı artsın. Bu plakaların borulara hiç boşluk kalmayacak şekilde çok iyi yapışması gerekliymiş, yoksa verim kaybı yaşanıyor. (Tabi bu bilgiler, soğuk iklimde yaşayan insanlar için özellikle önem taşıyor.) Borular arasında 12 cm boşluk bırakmak ideal ölçüymüş. Bu sistemde Fede dokuz sıra boru kullanmıştı; dikdörtgen çerçevenin bir köşesinde su girişi, diyagonal olarak karşı köşesinde de su çıkışı bulunuyor. (Fotoğraflarda detayları daha iyi görebilirsiniz.)





Çerçevenin içinde, boruların arasında kalan boşluk da ısı kaybını önlemek için yalıtkan bir malzemeyle dolduruluyor. (Yün, taşyünü, vs.) Son olarak, çerçevenin üzeri güneş ışığını geçirecek saydam bir plakayla kapatılıyor (cam, pleksiglas, vs.).

Su tankı: Bu iş için ihtiyacınıza göre herhangi bir boyutta ve herhangi bir formda konteyner 
lazım. Bizim elimizde standart, içi çelik kaplamalı 
55 galonluk bir varil vardı. (Yaklaşık 200 litre. Hiç para ödemeden elde etmeniz bile mümkün.) Günlük su ihtiyacınızın hesaplamasını yapabileceğiniz formülleri de internette bulmanız mümkün.



Burada önemli olan şey, suyun giriş ve çıkış noktalarını iyi belirlemek. Dört adet delik açmamız gerekli: 1. Kolektöre giden su çıkışı, 2. Kolektörden gelen su girişi, 3. Banyo veya mutfaktaki sıcak su musluğuna giden su çıkışı, 4. Dışarıdan su tankına dolacak su girişi.


Soldaki fotoğrafta en altta gördüğünüz delik, ısınmak için kolektöre gidecek su akışını sağlıyor (1). (En altta olmasının sebebi, tankın içindeki görece serinlemiş olan suyun tankın dibine çökmesi. Yeniden ısınmak için kolektöre gidiyor.) Varilin ortasında gördüğünüz iki delikten sağdaki, yani nispeten aşağıda olan, kolektörde ısınmış olan suyun tanka dolmasını sağlayan giriş (2). Bu iki delikten soldaki, yani nispeten yukarıda olan ise, sıcak suyun kullanılacağı musluğa giden çıkış (3). En üstte olmasının sebebi, mümkün olan en sıcak suyun kullanılabilmesini sağlamak. Bu deliği varilin en tepesine yerleştirmememizin sebebi yeterli su basıncı sağlamak. Bu resimde görmediğimiz diğer delik (4), varilin arka tarafında, 1 numaralı çıkışın tam karşısında yer alıyor. (Aşağıdaki resme bakınız.) Bu deliğin de varilin en altında konumlanmasının sebebi, tanka dışarıdan dolacak suyun sıcak olmaması.


Üstteki fotoğrafta gördüğünüz 4 numaralı deliğe, tuvaletlerin sifon sisteminde kullanılan şamandıralardan bağlıyoruz. (Aşağıdaki resim.) Bu şamandıra, tankın içindeki su seviyesi düştüğü zaman, otomatik olarak yeniden su dolmasını sağlıyor. Böylece tankın içinde su miktarı hep sabit kalıyor. Sıcak su kullanıldıkça, ısınmak üzere dışarıdan su takviyesi yapılıyor yani. (Fotoğrafta çok iyi görünmüyor, ama varilin tepesinde duran bakır top, varilin derinliğine göre uygun bir boyda tel ile hemen yanındaki aparata bağlanacak. Böylece su seviyesi düştüğünde aşağıya seyreden şamandıra, deliğin açılmasını sağlayarak içeriye su alacak. Su, istenilen seviyeye ulaştığında yeniden yükselmiş olan şamandıra, deliğin kapanmasını sağlayarak su akışını durduracak.)


Kolektöre giriş çıkış yapacak boruların bağlantılarını, kolektörü nasıl konumlandıracağınıza göre ayarlamak lazım. Mantık olarak, (kuzey yarım kürede) güneye bakacak bir açıyla yerleştireceğiniz panelin alt köşesinde kalan girişe ısınacak olan suyun, üst köşesinde kalan çıkışa da ısınmış olan suyun bağlantısı yapılmalı.

Ne yaptığınızı biliyor ve hızlı çalışabiliyorsanız iki-üç gün içinde çalışır hale getirebileceğinizi düşünüyorum. Ayrıca yine internette detaylı bilgiye ulaşmanız eminim mümkündür. 

Aslında epey basit bir teknoloji. Ben de bazen düşünüyorum, çok makul bir fiyata günısı sistemi satın alabilecekken neden kendim uğraşayım. Ama sonra bizimkilerin yazlığında sürekli sorun çıkaran günısı deposu aklıma geliyor. Kendim yaparsam kendim tamir edebilirim, günlerce tamirci beklemek zorunda kalmam, param de cebimde kalır. :)

Emre.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder